Adam Morgan’ın çığır açan eseri "Eating the Big Fish", challenger brand (meydan okuyan marka) kavramını ortaya koyarak pazarlama dünyasında bir devrim yarattı ve küresel bir bestseller oldu. Bu eser, meydan okuyan markaların nasıl başarılı olabileceğine dair kapsamlı bir çerçeve sunarak pazarlama anlayışını kökten değiştirdi.

Morgan, "The Pirate Inside", "A Beautiful Constraint" ve "Overthrow" gibi takip eden çalışmalarıyla ve Eat Big Fish adlı danışmanlık şirketiyle, pazarlama alanındaki geleneksel düşünce kalıplarını sarsmaya devam ediyor. Kültür, inovasyon ve anlatı odaklı çalışmalarıyla pazarlama dünyasında yenilikçi yaklaşımlar sunuyor.

Şu anda, iş birliği yaptığı Peter ve Jon ile birlikte, sektörün farkında olduğu ancak güçlü bir şekilde ele almadığı kritik bir konuyu gündeme taşımayı amaçlayan yeni bir proje üzerinde çalışıyor. Sadece vasatlığın maliyetini ölçmekle kalmayıp, pazarlama dışındaki alanlardan da ilham alarak konuyu derinlemesine inceliyor. Reality TV, Hollywood ve hatta Susam Sokağı gibi tamamen farklı alanlardaki uzmanlarla görüşerek, sıradan konuları nasıl ilgi çekici hale getirdiklerini araştırıyor.

Bu projeyle Morgan, pazarlamacılar ve ajanslara taze bakış açıları sunmayı, yaratıcılığı teşvik etmeyi ve sektörde yaygın hale gelen durgunluğu kırmak için yenilikçi çözümler geliştirmeyi hedefliyor.