Geleceğin Tarihinde Dijitalin Yeri
Geçmişin işlevi sadece tarihin içinde bir kayıt olmanın ötesine geçmelidir. Kolektif geçmişe ait anılar ve uygulamalar havuzunda hangilerinin seçilmesi gerektiği, geleceği yaşanabilir ve özgür bir temelde şekillendirmenin önemli adımlarından biri. Dijital teknoloji kimi zaman heyecan verici, kimi zaman korkutucu ve düzenli olarak şaşırtıcı sonuçlara doğuruyor. Fakat günümüzde dijital geleceğimizin akıbeti bir soru işareti olarak beliriyor. Süratle büyüyen dijital teknoloji bir ahtapot gibi hem özel yaşam alanlarımızı hem toplumsal hayatımızı işgal etti. Hareketimizin her ivmesini kayıt altında tutan dijital teknolojiler bireysel özgürlük tartışmalarını da kaçınılmaz olarak beraberinde getiriyor.
Brand Week Istanbul konuşmacılarından Lizzie O’Shea, dijital teknolojiye dair toplumsal algının ancak toplumsal farkındalık ve hareketle ortaya çıkacağını ileri sürüyor. O’Shea’ye göre toplum; dijital teknolojiyi adeta bir doğal afet olarak, bir doğa fenomeni olarak algılıyor ve onun bir takviminin olmadığı, durdurulamayacağı ve kaçınılmaz olduğu kabulü ile yaşıyor. Sanki toplum, dijital teknoloji karşısında edilgen ve ortak bir gelecek kurmak için adım atmak yerine dijital teknolojinin yaptıklarına maruz kalıyor.
Lizzie O’Shea, genel anlamda teknolojiye dair yürütülen tartışmaların tarihine incelemek oldukça önemli. Tarihi anları ve tarihi fikirleri bir araya getirerek ve bunu çağdaş sorunlara uygulayarak işe yarar bir “geçmiş” üretmek ve alternatif bir dijital gelecek inşa etmek mümkün.
Brand Week Istanbul’da, Lizzie O’Shea ile birlikte tarihten kopardığımız önemli, toplumsal dönüşümleri etkileyen geçmişe ait parçaları kullanarak dijital gizliliği, dijital kimliği ve karar alıcılara karşı toplumsal farkındalığın dijital gelecekte ne denli önemli olduğunu masaya yatıracağız.
Siz de geleceğin tarihini dinlemek, dijital kültüre dair önemli içgörülere sahip olmak istiyorsanız, Brand Week Istanbul’daki yerinizi şimdiden ayırın.