Çevrenin Değeri, Tüketim Kültürünün Ona Atfettiğinden Fazladır
Uzun yıllardır çağdaş sürdürülebilir gelişim anlayışı, hayat kalitesi ile özdeşleştirildi. Artık zaman, bu çerçevenin dışına çıkmak ve sürdürülebilirliğin dünyanın geleceğinde ne denli önemli bir yer işgal ettiğinin farkına varma zamanı. Bu nedenle insanların tüketim, hayat tarzı ve çevre arasındaki ilişkiyi görebilmeleri hayati önem taşıyor. Sayısız uyarı ve distopik geleceğe dair öngörülerin yanında sürdürülebilir üretimin somut örnekleri de dünyanın geleceğini tayin edecek bu ilişkiyi görülebilir kılan en önemli araçlardan.
Kültürün tüketime dair yönlendirmeleri, insanın çevreyle olan ilişkisini belirlemede önemli yer tutuyor. Bu ilişki, çevrenin insana ve onun tüketimine hizmet etmesine evrildiğinde, doğal kaynakların değerinin unutulmasına sebebiyet veriyor. Daha da vahimi, çevrenin sadece bir kaynağa dönüşmesi ve insanının tüketimine ne kattığı ile değerinin biçilmesi.
Olumsuz senaryoların önüne geçmek ise mümkün. Kültür, dünyayı nasıl gördüğümüzü dahi şekillendiren bir unsur. Bu nedenle sorumlu üretim ve sorumlu tüketim, çevrenin geleceğine imza atacak hem bireysel hem de kolektif eylemler arasında yer alıyor.
Sürdürülebilir bir ekonomi, ekonomi eğitiminde ve öğretimin her kademesinde sorumlu tüketim eğitimin yeri, kaynak yönetimi ve çevreye dair toplumsal farkındalığı yükseltmek için atılacak activist adımları, ekonomi profesörü ve aktivist Madhavi Venkatesan ile Brand Week İstanbul’da konuşacağız.
Akademisyenliğinin yanı sıra, Sustainable Practices (Sürdürülebilir Uygulamalar) isimli kâr amacı gütmeyen organizasyonu kuran ve direktörlüğünü üstlenen Venkatesan, hem teoride hem de pratikte ekosistemler üzerindeki insan kaynaklı olumsuz etki ve sonuçları nasıl azaltabileceğimizi bizlere anlatacak.
Sorumlu tüketim, sorumlu üretim, sürdürülebilir ekonomi ve çevrenin geleceğine dair içgörüleri hem kuramsal perspektiften dinlemek hem de bir aktivistin gözünden konuya bakmak istiyorsanız, siz de Brand Week Istanbul’da yerinizi ayırın.